SAYFALAR
“Sanat nedir?” sorusuna verilebilecek cevap sanat yapıtında aranmamalı, onun doğasından çıkartılmalıdır. Bu düşünce 2000’li yılların sanat anlayışı için de geçerlidir. Gombrich’in, daha 1950’li yıllarda söylediği gibi “Sanat diye bir şey yoktur aslında. Yalnız sanatçılar vardır” (Gombrich 1997:596). Bu olgu dünya ve insan ilişkilerindeki çekişmenin gerçekleşmesi olarak da görülebilir. Yapıtın bağımsız karakteri de burada ortaya çıkıyor. Yalnız yapıtın kendi kendine yeterliliği hakkında ne denli kapsamlı bir araştırma yapsak da yapıtı yaratılan bir şey olarak düşünmediğimiz hatta bütünleşmediğimiz -yani sanatçının etkinliğine katılmadığımız- sürece onun ‘var’lığından söz edemeyiz. Denebilir ki bu durumda sadece yapıttan yola çıkarak tanımlama yapmamız mümkün değildir (The answer to the question of “What is art?” should not be looked in the work of art, should be deduced in its nature. This idea is valid for the art view of 2000s. As Gombrich said in the 1950s “There is no such thing as art. Only artists exist” (Gombrich 1997: 596). This phenomenon can be observed in the struggle of relationship between human and the world. The independent characteristic of the work of art appears at this point. … Altough, in this point we conduct a very comprehensive research on the suffıciency of the artwork by itself, we cannot mention its existence until we don’t think or unified, in other words, until we don’t join the effectiveness of the artist. In this situation, it is impossible to make a definition only by consdering the work of art).